Anlatmakla Bitmez: Tarsus
Çukurova’nın bereketli toprakları üzerindeki Mersin’in ilçesi Tarsus, tarihi dokusu ile ziyaretçilerini zamanda yolculuğa çıkarıyor. Denize kıyısının olması nedeniyle 8 bin yıllık tarihi boyunca sayısız olaya tanıklık eden Tarsus’a, geçmişten günümüze çok sayıda tarihi yapı miras olarak kalmış. Her adımda ayrı bir keşif heyecanı yaşayacağın Tarsus’a birlikte göz atmaya ne dersin?
Tarsus Keşfi Başlasın!
Tarsus’un en önemli sembollerinden biri ve antik dönemde şehrin ana girişi olan olan Kleopatra Kapısı, Tarsus’un geçmişine tanıklık eden en önemli noktalarından. Roma döneminden kalma bu yapı restorasyon çalışmaları sonucunda günümüzdeki halini almış. Tarsus’un merkezinde yer alan bu ikonik kapıdan geçtiysen hadi, devam edelim…
Tarsus’ta ziyaret edilmesi gereken önemli tarihi yerlerden biri St. Paul Kuyusu. Hristiyan inancında önemli bir figür olan Aziz Paulus’un doğduğu evin bahçesinde yer aldığı düşünülen kuyu çok sayıda ziyaretçi ağırlıyor. Ziyaretçilerine sakin bir atmosfer sunan St. Paul Kuyusu inanç turizmi açısından da önemli bir nokta.
Ramazanoğulları Beyliği döneminde inşa edilen en önemli dini yapılardan biri olan Tarsus Ulu Camii, Selçuklu ve Osmanlı mimarisinden izler taşıyor. Detaylı taş işçiliği ve geniş avlusuyla ziyaretçilerini kendine hayran bırakan cami günümüzde hala ibadete açık.
Eski bir Roma hamamı üzerine kurulmuş Ramazanoğulları Beyliği tarafından bölgeye armağan edilen bir diğer yapı ise Şahmaran Hamamı. Hakkında birçok hikayenin dillerden dillere dolaştığı, efsanevi karakter Şahmaran’ın burada öldürüldüğüne inanılıyor. Halk arasında önemli bir yere sahip olan hamam aktif olarak hizmet vermeye devam ediyor.
Biraz daha yakın dönem mimarisine göz atmak istersen ilçenin dar sokaklarında sıralanmış Tarsus Evleri’ni ziyaret edebilirsin. Günümüzde müze ya da kültür sanat merkezi olarak hizmet veren bu evlerin bulunduğu bölgede nostaljik bir yürüyüş yapabilir, harika fotoğraf kareleri yakalayabilirsin.
Bölgenin zengin tarihini tek bir çatı altında toplayan Tarsus Müzesi bölge çevresinde yapılan arkeolojik kazılar sonucu elde edilen; Paleotik dönemden Osmanlı’ya uzanan geniş bir koleksiyonu tarihe ilgi duyanlarla buluşturuyor. Bölgenin geçmişine derinlemesine bir ışık tutan müzede mozaikler, heykeller ve antik dönemden kalma eşyalar öne çıkıyor.
Tarsus’un tarihi yerleri kadar doğal güzelliklerini de merak ediyorsan Tarsus Şelalesi’ni mutlaka görmelisin. Berdan Çayı üzerinde yer alan şelale, özellikle yaz aylarında doğayla iç içe olmak isteyenlerin uğrak noktası. Piknik alanları ve yürüyüş parkurlarının yanı sıra birçok sosyal tesisin de yer aldığı şelale çevresi ziyaretçilerine huzurlu bir atmosferde vakit geçirme fırsatı sunuyor. Olayı yine tarihe bağlayacağız ama Berdan Çayı üzerinde yıllara meydan okuyan yapısıyla dikkat çeken Roma ve Bizans dönemlerinden kalma Justinyen Köprüsü de görülmeye değer.
Tarsus’un gezilecek yerleri saymakla bitmez ama rotayı güneye çevirdiysek yemeklerine değinmemek olmaz. Mayhoş tadıyla topalak çorbası, düğünlerin vazgeçilmezi dövme pilavı, fıstıklısı ayrı cevizlisi ayrı güzel kerebiç, havucun en tatlı hali cezerye, her katında ayrı lezzet karakuş tatlısı, pastırmayla lezzeti zirveye ulaşan humus yemeği Tarsus’a geldiğinde yemeden dönmemen gereken lezzetler.
Tarsus Otelleri Otelpuan’da!
Anlatmakla bitmeyen Tarsus’ta daha gezilecek çok fazla yer, tadılacak çok fazla lezzet var. Yarım kalan bu gezi hikayesini sen tamamlamak istersen otelpuan.com’daki Tarsus otellerinden dilediğini seçerek seyahatin için ilk adımı atabilirsin.