Geçmişin İzini Sür: Kütahya
Bu yazımızda İç Anadolu görünümlü Ege ili Kütahya’dayız... Her noktasında göz alıcı çiniler ve seramiklerle karşılaşacağın, dünyanın en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapmış, tarihi güzellikleriyle geçmişe götüren Kütahya’da sandığından çok daha fazlası seni bekliyor. Hazırsan keşfimiz başlasın.
Kütahya’da Gezilecek Yerler
Kütahya’nın en ilgi çeken bölgesi Aizonai Antik Kenti… Roma döneminden mimari izler taşıyan Aizonai Antik Kenti, tarihçilerin birçoğu tarafından “İkinci Efes” olarak adlandırılıyor. Şehir merkezine 58 kilometre mesafede bulunan antik kent içerisinde Zeus Tapınağı, 13 bin kişilik stadyum ve tiyatro alanı bulunuyor. 80 bin kişiye ev sahipliği yaptığı düşünülen antik kent, Kütahya’nın en önemli tarihi noktalarından.
Frig uygarlığının yaşam tarzı ve dini ritüellerine dair izler taşıyan Frig Vadisi ise Eskişehir, Kütahya ve Afyonkarahisar üçgeninde bulunuyor. Bölge kolayca işlenebilen volkanik tüflerden oluşan bir jeolojiye sahip olduğundan bu doğal yapı Frigyalılar tarafından rahatlıkla oyulmuş. Ortaya çıkan bu özgün mimariyi Frigyalılardan sonra gelen birçok medeniyet de uygulamış. Frigyalılara ait kaya evlerinin ve anıtların yer aldığı, evrensel bir değer taşıyan vadi geçtiğimiz yıllarda UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne de girmiş.
Kütahya’nın sembolik yapılarından biri olan Kütahya Kalesi, şehrin en yüksek noktasına konumlanmış durumda. Birçok eski medeniyete ev sahipliği yapan Kütahya Kalesi; Hititler, Frigyalılar ve Osmanlı dönemi için oldukça önemli bir yapı. Tarihi ve mimari önemi bulunan kale, ziyaretçiler tarafından ilgi görüyor.
Halk arasında Macar Evi olarak bilinen Lajos Kossuth Müzesi, 18’inci yüzyıldan kalma bir Türk evi. Macaristan’ın bağımsızlık mücadelesinde öncülerinden Lajos Kossuth, ailesi ve 56 kişilik mülteci grubuyla birlikte bu evde misafir edilmiş. Macaristan Anayasa Tasarısı’nı hazırladığı bu ev restore edilerek Lajos Kossuth anısına müzeye dönüştürülmüş. Müzede Kossuth’a ait eşyalar sergileniyor.
Kütahya Arkeoloji Müzesi, Germiyan beylerinden Umur bin Savcı tarafından yaptırılan medrese binasının restore edilmesinden sonra ziyaretçiye açılmış. Selçuklu sanatının özelliklerini yansıtan yapı içerisinde Genç Miyosen döneminden itibaren Paleolitik, Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Frig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserler sergileniyor. Müzedeki en önemli eserlerden biri de Amazonlar Lahdi. Bu lahit, dünyada bulunan sayılı Amazon lahitleri içinde en sağlam olanı.
Türkiye’nin ilk ve tek çini müzesi olma özelliğindeki Kütahya Çini Müzesi, Germiyan Beyi II. Yakub Bey’in yaptırdığı külliyenin imaret bölümünün restore edilmesi sonrasında ziyarete açılmış. Müze içinde yer alan vitrinlerde 14’üncü yüzyıldan başlayıp günümüze uzanan, Kütahyalılar tarafından “ateşte açan çiçekler” olarak tanımlanan çini eserler sergileniyor. Müzede ayrıca Kütahya ve İznik çini örnekleri, çini yapımında kullanılan maddeler, boyalar, fırçalar ve desen örnekleri sergileniyor. Çinicilerin üstadı olarak bilinen Hafız Mehmet Emin’in büyük eseri çini sehpa ve torunları tarafından bağışlanan gümüş mührünü de müzede görebilirsin.
Kütahya Otelleri Otelpuan’da!
Geçmiş medeniyetlerin izini süreceğin bir Kütahya turu için hemen otelpuan.com’un Kütahya otellerine göz atarak seyahatini planlamaya ne dersin? Tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra Kütahya’nın termal kaynaklar açısından oldukça zengin olduğunu unutma. Yorgunluktan arınıp
dinlenmeye ihtiyacın varsa bölgedeki termal otellere de bakmanda fayda var. Böylelikle hem keşfin hem de termal suların keyfini doyasıya yaşayabilirsin. Şimdiden iyi tatiller.